Gladyatörler

0
33

İmparatorluk başkenti Roma’da güzel bir gün. Erkenci Romalılar Colosseum’a akın ediyor. Program çok şey sunuyor -hayvan dövüşleri, birkaç idam ve ardından gladyatör dövüşleri. En önemli gösterilerden biri yine Retiarius’un Secutor’a karşı dövüşü olacak. Biri miğfersin, kalkan ve baldır kemiği koruyucusu olmadan, yalnızca ağ ve üç çatallı mızrak ile donatılmış, mayo haricinde tamamen çıplak; diğeri ise miğfer ve zırhla oldukça sıkı bir şekilde korunmuş. Kurallar son derece açık. Beraberlik yok: Her dövüşün bir galibi ve, akıbeti konusunda Roma halkının hüküm vereceği, bir mağlubu var. Ve halk istediğinde yenilgi ölümle sonuçlanacak.

ŞAN VE ŞÖHRET ADINA ÖLÜM OYUNU

Çalgıcılar gelişlerini duyuruyor. Seyircilerin uğultusu ve müziğin şiddeti arenanın dışına, kentin uzak mahallelerine dek yayılıyor. Gladyatörler, gösterişli kiralık giysiler içinde, ilk ve belki de son kez taşındıkları tahtırevanlarından iniyor.

Tribünlerde, kendilerine ayrılan özel yerlerde oturan kentin önde gelenleri, soylular, bürokratlar ve hatta imparator, gladyatörler üzerinden oynadıkları bahis ya da yatırımlardan elde edecekleri kârları hesaplarken, gösteriyi düzenleyen kişi, silahların yeterince keskin ve öldürücü olup olmadığını kontrol ediyor.
Eğitmenler, arena temizleyicileri, tellallar, güvenlik güçleri, palyaçolar ve daha bilumum görevli yerlerine çekilirken çalgıcılar da gerilimi artıracak vurgular için hazırlanıyor. Bir gece önceki son ziyafet yemeğinde birbirlerine göz ucuyla veda eden gladyatörlerin bakışları artık kapılarda private balkan tours.

Ruhları yeraltı dünyasına taşıyan Charon ya da Mercur’ün görüntüsüne bürünmüş kölelerin ifadesiz yüzlerinden kaderlerini okumaya çalışıyorlar. Bedenleri, ya, ölüm tanrıçasını simgeleyen Porta Libitinensis’ten (Ölüm Kapısı) sürüklenecek, ya da Porta Triumphalis’ten (Zafer Kapısı) özgürlüğe kavuşacak. Bunun için de yalnızca iki seçenekleri var: İyi dövüşmek ya da iyi ölmek… Gerisi bir öyküde, yazıtta ya da bir mozaikte tamamlanacak. Thrax’lar, Samnit’ler, Hoplamachus’lar, Retiarius’lar, Venator’lar… Afrodisias kazıları ve Geyre Vakfı

Bir zamanlar, antik Roma uygarlığının en büyük eğlence sektörüne hizmet eden, farklı kavimlerden, farklı dövüş stili ve silahlara sahip yüzlerce, binlerce gladyatör… Aslında onların çoğunu tanıyoruz. Heybetli kılıçları, parlak zırhları, süslü miğfer ve dizlikleriyle bilgisayar oyunlarından, beyazperde ya da dövüş kursları veren modern gladyatör okullarından 21. yüzyıl insanının hayal gücünü ve öykündüğü simgeleri beslemeye devam ediyorlar halen. Kimi hafif, kimi ağır silahlarla donatılı. Ağlar, kementler, oklar, uzun ya da kısa kılıçlar, ucu kıvrık kamalar, küçük ya da büyük kalkanlar, üç ağızlı mızraklar, zincirler… Her bir silah, dövüşçüye farklı hareket ve hamle yeteneği kazandırıyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz