Heybeli Adası

0
27

Buradan yine gemiye binip 20 milde,

Heybeli Adası: Dokuz mil kuşatır, bağlı ve bahçeli, hayat suyu kuyulu ve alaca alaca tavşanları var bir mamur adadır. Daha önce Bursa’ya giderken anlatılmıştır. Buradan altı milde;

Tavşanlı Adası: Mamur değildir. On bir mil kuşatır adadır. Başka adaların keçileri buradadır. Ve alaca tavşanları çok bol olduğundan Tavşanlı Adası derler. Rakıta ağacı bu adada yetişir. Buradan kalkıp sekiz milde kürek çekerek,

Burgazlı Adası: tarihinde Fâtih Sultan Mehmed’e itaat ettiler. Kalesi deniz kıyısına yakın bir yalçın kayalar üzere dikdörtgen bir şeddâdî yapı küçük kaledir. Adası 11 mil kuşatır verimli bir adadır. Kalesi olduğundan Burgaz Adası derler. Türkçede kaleye burgaz derler.

300 adet bağlı ve bahçeli ve hayat suyu kuyulu evleri vardır. Bu da bostancıbaşı hükmündedir ve bir yeniçeri yasakçısı vardır. Ve olduğundan subaşısı vardır.

Bütün halkı Urum kefereleridir. Mamur kiliseleri vardır. Keçisi ve tavşanı gayet çoktur. Dağlarında bağlarının hesabı yoktur. Ve halkı gayet zengin reislerdir.

Yanvan Tarihi’nde yazdığı üzere bir kere İspanya küffarı İstanbul’u Yanko bin Madyan’dan sonra işgal edip yakıp yıkıp yağmalarlar. Ayasofya Kilisesi’nde olan bütün değerli heykelleri ve nice bin hazine değerinde mücevherleri alarak gemilere koyup İspanya memleketine giderken Allah’ın emriyle büyük bir fırtınaya yakalanıp İspanyalılarm 700 pâre gemileri bu Kızıladalarm aralarında tamamı denizin dalgalarından parça parça olup kafirleri sulara gömülür. Daha sonra bu Kızılada adası, Heybeli Adası, Tavşanlı Adası ve Burgazlı Adasının kefereleri batan gemilerden o mal ve eşyaları çıkarıp Kârun hâzinelerine sahip olurlar. Bugün bu ada keferelerinin zengin olmalarının aslı odur, diye yazmışlar. Oradan 16 milde,

Kınalı Adası: Sekiz mil kuşatır mamur adadır. Yüz haneli bir kefere köyü vardır. Dağlarında bağları vardır ve ekin de olur. Bir manastırı vardır. Buradan on mil gidip,

Dağları kızıl kızıl olduğundan Kızılada derler

Kızılada adaları: Yirmi mil kuşatır bir mamur adadır. 200 mamur Urum haneleri vardır. Dağları kızıl kızıl olduğundan Kızılada derler. Üsküdar toprağına yakındır. Bir kilisesi, bağları, bahçeleri ve dört tarafında balık dalyanları vardır. Bu adalar büyük küçük yedi adadır. Hepsi bostancıbaşı hükmünde olup Kapdan Paşa eyaletidir. Ona hâs olarak ayrılmıştır. Yardımcılarından sübaşıları ve birer yeniçeri yasakçıları vardır.

Bu yedi adacıklar İstanbul’a 18 mildir. İzmit boğazıyla Yalova önünde dizilmiş adalardır.

Bu hakir dahi bu yedi adet adacıkların aralarında yedi gün eyyâmsız serseri gezip seyrederdik.

Sonunda Cenâb-ı izzet dokuzuncu gün bir uygun hava verip 1050 [1640] başlarında İstanbul’da Odunkapısı’na gelerek anne ve babamızla buluşup mübârek ellerini öptük, İzmit hediyelerini verip hayır dualarıyla nasiplendik city tour istanbul.

Daha sonra İstanbul içinde bir müddet zevk u safâ edip muhterem babamızın dünya ve âhiret oğulluğu Ketenci Ömer Paşa Trabzon valisi olunca babamız Ömer Paşa’mn kapı kethüdası olup hakiri bile Trabzon’a gönderdi.

1050 Cemâziyelâhir’inin birinde [18 Eylül 1640] Batum

vilâyeti, rahatlıklar şehri Trabzon’a gittiğimiz

menzilleri ve beldeleri bildirir

Evvelâ bütün dostlar ile vedalaşıp Unkapam’nda Trabzonlu Fırtıloğlu’nun dikmeli karamürseline Bismillâh ile binip lodos rüzgârıyla 3 saatte; .

Yeniköy menzili: Birinci ciltte bu kasabanın özellikleri ayrıntılarıyla yazılmıştır. Bu şehrin peksimatı meşhur olduğundan 500 kantar peksimat, zahire ve 10 sandal sufra toprağı alıp ondan yine lodos rüzgârıyla 7 saatte;

Kavak Kalesi menzili: Bu da birinci ciltte anlatılmıştır. Kavak’ın Sultaniye Kalesini tarihinde Bağdad fâtihi Murad Han’ın yaptırdığı da yine birinci ciltte anlatılmıştır.

Bu Kavak kasabasında bir gün konaklayıp bütün yolcular ve bütün Ömerpaşalılar gelip kuşluk vaktinde demir alarak yelken yırtıp bütün işlerimizi Cenâb-ı îzzet’e ısmarlayıp “mütevekkilen alallah” deyip tatlı rüzgâr ile Karadeniz Boğazı’ndan dışarı çıkınca dua ve sena ile Fâtiha suresini okuyup Anadolu kıyılarını gözleyerek üç mil gidip,

. İrve iskelesi menzili: Kocaeli sancağı hududunda nahiye ve subaşılıktır. İskelesi başında bir cami, bir han, 40-50 mahzen ve 100 adet kiremitli, bağlı ve bahçeli evleri vardır. Kıblesi ve doğu tarafı bağlı ve bahçeli dağlar ve sık ağaçlı ormanlardır. Burada sulanıp yine Anadolu kenarıyla Tanrı’nın hikmeti rüzgârsız sandallar ile kürek çekerek 36 milde,

Kocaeli sancağı

Şile kasabası menzilinin anlatılması: Kocaeli sancağı toprağında kazadır ve paşa hâssıdır. Yeniçeri serdârı vardır. Tamamı 600 mamur kiremitli güzel evler ile bezenmiş ve her hanesi bağ ve bahçeler ile donatılmıştır, iskele başında camii var, kiremitli ve bir minareli camidir.

Kefken kasabasının anlatılması: var. Hamamı, hanları ve adet dükkânları var. O kadar kasaba mamur değildir. Ancak Kocaeli iskelesidir. Kefken’den 100 mil gidip,

Kerpe Adası: Fırdolayı çevresi mil kuşatır bir adacıktır. Ama şehir ve haneleri bu kadar. Kocaeli sancağı toprağına bir mil yakın adadır. Yine Kocaeli içinde Kandıra kasabasına 4 saat yakın adadır Rumeli ve Balkan direkleri.

Kandıra, dağlarda bağlı ve bahçeli, cami, han ve hamamlı ve derli toplu çarşısı olan kasabadır. Sakarya Nehri, bu kasabanın kenarında Karadeniz’e karışır. Sakarya Nehri, Kütahya dağlarında dağından doğup İzmit kasabalarından Geyve’ye ve uğrayıp bu Kerpe kasabası yakınında Karadeniz’e karışır.

Buradan yine rüzgârsız kürek çekerek mil gidip;

Akçaşar’ın özellikleri: toprağında voyvodalıktır. 150 akçe şerif kazadır ve yeniçeri serdârı vardır. Eski zamanlarda suyu ve havası güzel büyük bir şehir imiş. Ahmed Han zamanında Kazak keferesi ateşlere yakmıştır. Hâlâ 600 bağlı ve bahçeli Etrâk haneleridir. Nicesi kiremitli ve bazıları tahta örtülü hanelerdir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz