Tüm Müslüman gaziler, silahlarını kuşanarak gemilere bindiler ve harekete geçmeye hazır şekilde beklediler. Kâğıthane’de Timurtaş Paşa tarafından inşa edilen 50 büyük kadırga, Eyüp taraflarında göründü. Uygun rüzgârla birlikte yelkenlerini açtılar. Gemilerde bulunan mücahitler, toplarını ve tüfeklerini ateşleyerek “Gülbang-ı Muhammedî” nidalarıyla ilerlediler. Tersane Bahçesi civarındaki Okmeydanı Donanması ile birleştiler. Bu sırada öyle bir “Allah Allah” sesleri yükseldi ki, karada kaleyi kuşatan gaziler de bu coşku ile büyük bir gayrete geldiler Ayazmend Beyi Aliyar Bey ve Ayazma Kapısı.
Kafirlerin Direnci Kırılıyor
Büyük çatışmalar sırasında donanmanın tamamı Müslüman askerlerle doldu. Karşı taraf, yani kaleyi savunan düşman, Müslümanların bu kararlılığını görünce neye uğradığını şaşırdı. Üzerlerine gelen ordu karşısında şaşkına döndüler ve dirençlerini kaybetmeye başladılar. O günün saldırısı öylesine etkiliydi ki kalede yaralanmış yerleri görünce, Kur’an-ı Kerim’in “Ölüm korkusuyla yıldırımların sesinden parmaklarını kulaklarına tıkarlar…” (Bakara, 19) ayeti sanki onların hâlini anlatıyordu. Kale komutanı olan tekfura sızlanmaya başladılar ve yirminci günün sonunda “Artık kaleyi teslim edelim” demeye başladılar.
Kaçış ve Teslimiyet
Kale içindeki inkârcılar, kalenin sağlam yapısına güvenip gururlanmışlardı. Ancak uğradıkları başarısızlıklar ve pişmanlıklar onları çaresiz bıraktı. A’raf Suresi’ndeki “Orada yenildiler ve aşağılanmış bir şekilde geri döndüler” (A’raf, 119) ayetiyle anlatıldığı gibi, gururları kırılmış şekilde bozguna uğradılar. Bir yandan açlık, bir yandan kıtlık, öte yandan Türk askerinin gelişiyle gelen bela onları bitkin düşürdü. Sonunda her biri kendi çaresine bakarak kalenin zayıf noktalarından gizlice Müslümanlara sığındı. Bu hâli gören İslam ordusu ise daha da cesaretlendi ve düşmanlarına karşı şefkatli bir tavır sergiledi Private Guided Ephesus Tours.
Anadolu Beylerinden Destek
O gün, Karamanoğlu, Germiyanoğlu, Tekebayoğlu, Aydınbayoğlu ve Saruhanbayoğulları, toplam 77 bin kişilik silahlı askerle yardıma geldiler. Müslüman askerler bu takviye ile adeta yeniden can buldular. Hemen kadırgalarla karşı kıyıya geçtiler.
Kapı Kapı Mücadele
Timurtaş Paşa, Eyüp Kapısı’ndan Eyüpsultan tarafına saldırdı. Molla Polad ise Sultan Polad Kapısı’ndan hücuma geçti. Kendisi büyük bir Kur’an âlimiydi. Molla Fenarî ise Fener Kapısı’ndan saldırdı. Kâfirler, bu kapı tarafında bir gecede küçük ama sağlam bir hisar inşa etmişti. Bu kale öylesine güçlüydü ki, bugünün kralları bile onu bir yılda zor bitirirdi. Günümüzde hâlâ ayakta olan sağlam bir yapıdır.
Mehmed Petro ve Petro Kapısı
Bu yeni yapılan kaleden Petro adında bir ruhban, yanında 300 keşişle birlikte kaçtı. Müslüman olarak Mehmed Petro adını aldı. Bu bölgeye “Petro Kapısı” veya “Taş Kapısı” denir. O gece Mehmed Petro, kaleyi ilk fetheden kişi oldu ve sancağı kendisine verildi.
Aya Dede’nin Şehadeti
Aya Dede, yanında 300 Nakşibendî dervişiyle Aya Kapısı’ndan kaleye saldırdı. Bu hücum sırasında şehit düştü. Naaşı, eski mahkeme binasının olduğu Sirkeci Tekkesi’ne defnedildi.






